Doğa Harikaları: Dünyanın En Güzel Otel Bahçelerinden 9'u

Bir otel bahçesinin güzelliği, yalnızca onun görünüşünden gelmez. Rüzgarın esintisiyle dans eden çiçeklerin kokusunun, büyüyen bir meyve ağacının gölgesinin, tropik ormanların ortasında uçuşan kuş cıvıltılarının da bu büyüde rolü vardır. Yemyeşil Arap vahalarından etkileyici İngiliz malikanelerine, bu yazıda tanıttığımız bahçeler, yalnızca otellerin çevresindeki yeşil alanlar olarak değerlendirilemez. Onlar kendi renkleri, kokuları ve enerjileri olan mekanlar.

Paris’te bir cenneti keşfedin

Muhteşem güzellikteki manolya ağaçları, kıpkırmızı güller ve zengin kokulu yaseminleriyle Renaissance Paris Nobel Tour Eiffel Hotel hiç kuşkusuz Paris’in en iyi korunan sırlarından biri. Şehri tanıyan konuklar ve orada yaşayanlar içinse, burası huzurlu bir cennet bahçesi.

Otelin avlusunda patlayan şampanya mantarlarının sesi ve terası çiçeklerle dolu bistro Maison Revka’dan gelen mırıltılı konuşmalar bir yana bırakılırsa, tam bir sessizlikle karşılaşmaya hazırlanın. Burada brunch keyfi yaparken somon füme ve havyarın tadını çıkaracaksınız.

Çiçek açan ortancaları ve meyve ağaçlarını görmek için en iyi yerse, Bahçe Manzaralı oda. Ya da yemyeşil bahçeye hakim bir balkonu olan Magnolia Süiti için rezervasyon yaptırabilirsiniz.

Tenerife’de huzura ulaşın

The Ritz-Carlton Tenerife, Abama'nın insanı rahatlatan bahçeleri, yeşilliklerle çevrili Tenerife’nin tadını güneş altında çıkarmak için ideal (Fotoğraf: Marriott International) 

Volkanik toprakları ve yoğun güneş ışığıyla The Ritz-Carlton Tenerife, Abama konuklarına eğrelti otlarının, kaktüslerin, narenciye ağaçlarının başrolde olduğu, ağaç yapraklarının serinletici deniz melteminde hışırdadığı büyüleyici bir botanik bahçesi vadediyor.

Buranın doğal ihtişamı, Garden Villas'ın özel avlularından başlıyor, adını mükemmel simetrisi ve çeşmelerinden alan Fars Bahçesi'nin ışıldayan yukka ve muz ağacı yapraklarına dek yayılıyor.

Tesisteki falezlerin tepesinde konuşlanmış El Mirador'da dalgalı palmiye ağaçları ve parlak zakkumlarla çevrelenmiş okyanusu göreceksiniz. Burası düğünler, özel yemekler ve gün batımı manzaraları için mükemmel bir mekan.

Kendinizi Dubai’ye bırakın

Lapita, Dubai Parks and Resorts, Autograph Collection'ın ışıldayan havuzu, bu hareketli şehrin enerjisinden bir süre uzaklaşıp dinlenmek için birebir (Fotoğraf: Marriott International) 

Lapita, Dubai Parks and Resorts, Autograph Collection’ın en büyük özelliklerinden biri, Dubai’nin tema parkları bölgesinde tropikal bir vaha yaratmış olması. Bölgenin oyun parklarındaki trenlerden ve bu mekanların sunduğu pek çok diğer eğlenceden yalnızca birkaç dakikalık bir yürüme mesafesinde, kendinizi büyüleyici kokulu amber çiçekleri ve narin gardenyalarla çevrelenmiş halde bulacaksınız. 

Ağaç tepelerine tünemiş, cıvıldayan ötücü kuşları ve tertemiz havada dans eden frangipani'lerinin tatlı kokusuyla bu otelin bahçeleri, Dubai Parks and Resorts tesisinde geçireceğiniz heyecanlı ve hareketli bir günün ardından sizi dinlendirip rahatlatacak.

Buradaki villaların her birinin kendine ait özel bir bahçesi, bir havuzu ve üç yatak odası var. Böylece bu tesis şehrin pek çok farklı yönünü deneyimleyebileceğiniz bir tatil için ideal bir seçim haline geliyor.

Venedik'te özel bir adada kalın

JW Marriott Venice Resort & Spa'nın konukları, duyguları harekete geçiren yemyeşil gül bahçelerinde dinlendirici bir yürüyüşe çıkabilirler (Fotoğraf: Marriott International)

JW Marriott Venice Resort & Spa, yüksek sezonda bile huzur dolu. Bunun nedeni, bu lüks tesisin kendi adasına sahip olması. Konuklar, San Marco Meydanı’ndan tekneye binerek bu doğal güzelliğe ulaşabilir ve buranın olağanüstü hizmetlerinden faydalanabilirler.

Düzgün bir şekilde kesilmiş çimenleri, her tarafta açmış gülleri ve ağaçlarla kaplı parklarıyla bu otelin arazisi, özel piknikler, zeytinyağı tadımları, açık hava egzersizleri ve gün batımı aperatifleri için ideal. Ya da güne sabah kahvenizi kuş cıvıltıları eşliğinde yudumlayarak başlayın. JW Garden'da yetiştirilen otlar ve sebzeler, daha sonra otelde yiyeceğiniz akşam yemeğinizde kullanılıyor olabilir pekala.

Lagün manzaralı yoga çardağına uzanmayı da unutmayın. Burada zeytinliklerin gölgeli dinginliğinin tadını çıkarın. Venedik'in merkezinden sadece birkaç dakika uzaklıkta olsanız da, tüm dünyadan kopmuş bir cennet adasında olmanın keyfine varacaksınız.

Mallorca'nın huzur dolu bahçelerini keşfedin

Dünyada pek az yer St. Regis Mardavall Mallorca Resort'un çiçeklerle dolu kemerlerinden daha romantik ve sarhoş edici manzaralara sahiptir (Fotoğraf: Marriott International)

Gösterişli bir Mağribi sarayı tarzında tasarlanan The St. Regis Mardavall Mallorca Resort'un bu şatafatlı kültürü yansıtan bahçeleri var. Çiçeklerle dolu kemerler, yüksek palmiye ağaçları ve aromatik lavantalara kadar buradaki bitki örtüsünün bir benzerine rastlamak kolay değil.

Terra'nın yabani biberiye ve pembe begonvil bulutlarıyla çevrili yemyeşil terasında keyifli bir "tarladan sofraya" öğle yemeğinin tadını çıkarın. Burada taze gazpacho, kızarmış Iberico domuz eti gibi geleneksel yemekler sizi bekliyor. Yanında Mallorca’da üretilmiş ve buz gibi soğutulmuş bir chardonnay ile üstelik.

Şelale havuzunda keyif yaptıktan sonra gün batımında meyve ağaçları, palmiyeler ve yüksek bambularla gölgelenen ışıltılı panoramasıyla Akdeniz sahiline doğru yürüyüşe çıkın.

Umman vahasını keşfedin

Bir Ritz-Carlton Oteli olan Al Bustan Palace'ta kalan konuklar, etkileyici palmiye ağaçları ve zümrüt yeşili çimlerden oluşan manzaraları görerek uyanmanın tadını çıkarıyorlar (Fotoğraf: Marriott International)

Al Bustan Palace, a Ritz-Carlton Hotel'de bahçe manzaralı bir odada kalırsanız, sabah uyandığınızda gördüğünüz manzarada zarif hurma ağaçları, zümrüt yeşili çimenler ve çiçekler arasında uçuşan minik kırlangıçlar olacak. Deniz meltemi, size tatlı gül ve yabani ot kokuları getirecek.

Bu görkemli tesis, bir zamanlar saraydı. 200 dönümlük bu alan, hâlâ kraliyet havasını koruyor. Ancak burası sadece hayran olunacak bir manzara sunmuyor size. Açık havada yoga yaparak dengenizi bulabilir, ağaçlar arasına asılmış hamaklarda dinlenebilir, beyaz kumlu plaja uzanan yemyeşil yollarda yürüyebilirsiniz.

Bahçelerin arasına gizlenmiş The Pavilion, Umman'ın doğal nimetlerinden ilham alan bir menü sunuyor konuklarına. Yerel ıstakoz, kral yengeç ve gurme salatalardan oluşan bu ziyafete, sürekli tazelenen deniz meltemi eşlik ediyor.

İbiza’da derin bir nefes alın

Hotel Riomar, Ibiza, a Tribute Portfolio Hotel’in huzur dolu bahçelerinde İbiza'nın rahatlatıcı yanını keşfedin (Fotoğraf: Marriott International) 

Hotel Riomar, Ibiza, a Tribute Portfolio Hotel’in bahçeleri, sanki yamaçtan aşağı uzanarak bu lüks otelin çevresini kuşatıyor. Parlak pembe amber çiçekleri, uzun çamlar ve dolgun aloe vera yapraklarıyla kaplı bu cennetimsi tesis, neredeyse tüm yıl boyunca güneş ışığı altında göz kamaştırıyor.

Burada bitkiler, dev boyutlardaki toprak kaplardan dışarı uzanarak gelişiyor, güneşin öptüğü uçsuz bucaksız manzarayı şenlendiriyorlar. Bitkilerin otelin havuz güvertesini nasıl da mükemmel biçimde çerçevelediğini görünce buna hayran olacaksınız. Burası el değmemiş bir sığınak olsa da, İbiza Kenti'nin enerji dolu merkezine arabayla yalnızca 20 dakikada uzaklıkta.

Muz ağaçları ve çadır şeklindeki yataklar arasında rehberli yoga ve meditasyon seansı için güne otelin gizli zen bahçesi TRIBE'da başlayın. Bunun güne huzur dolu bir başlangıç olacağını garanti ediyoruz.

Portekiz'de bir göl kenarı cennetini deneyimleyin

The Domes Lake Algarve, Autograph Collection, yüksek palmiye ağaçları, benzersiz kaktüsleri ve parlak çiçek aranjmanlarıyla doğal bir cennet (Fotoğraf: Getty Images)

Algarve'deki Ria Formosa Tabiat Parkı'nın adaları ve plajları, bukalemunlara, göçmen flamingolara ve dünyanın en büyük denizatı popülasyonuna ev sahipliği yapan şaşırtıcı biyolojik çeşitliliğiyle ünlü. Yürüyüş, kano veya kuş gözlemciliği yapmak için buranın ideal bir konumu var.

Bu doğal cennetin yakınındaki Domes Lake Algarve, Autograph Collection, kendisiyle aynı adı taşıyan su yolunun kenarında yer alıyor. Bahçeleri yüksek palmiye ağaçları, benzersiz kaktüsler ve fuşya ve portakal çiçeklerinden oluşan parlak kalanşolarla dolu.

Burada tatil günlerinizi, göl manzaralı teraslarda ham üzümlerden yapıldığı için yeşil şarap olarak bilinen vinho verde’leri yudumlayarak, suyun üzerinde uçan çizmeli kartalları seyrederek ve meyve ağaçlarının serin gölgesinde uyuklayarak geçirebilirsiniz.

Bir İngiliz cennetinin tadını çıkarın

Buckinghamshire'daki The Langley, a Luxury Collection Hotel’in muhteşem bahçelerinde yapacağınız bir gezinti, sizi başka bir çağa götürecek (Fotoğraf: Marriott International) 

18. yüzyılın ünlü peyzaj tasarımcısı Capability Brown tarafından yaratılan The Langley, a Luxury Collection Hotel, Buckinghamshire'ın arazisi, İngiltere'nin en büyük sarayları ve tarihi yapılarıyla rekabet eden bir ihtişama sahip. 

Otelin bahçelerinin zarif simetrisi, sakince akan çeşmeleri ve geleneksel güllerinin narin kokusu başınızı döndürecek. 150 dönümlük arazide dolaşırken antik meşe ve kestane ormanlarını ve Temple Garden'ın rengarenk orman güllerini keşfedeceksiniz. 

Bu manzaranın tadını ister Oturma Odası'nda ikindi çayı içerken çıkarın, ister yaz aylarında yürüyüşlere çıkıp piknik yaparken. Veya süitinizin mükemmel konumlandırılmış, manzaraya hakim yüksek banyosunda uzanarak da bu ihtişamlı manzarayı seyredebilirsiniz.

Yayınlanma tarihi: Nisan 26, 2024