Türkiye’nin Gizli Cevherlerini Keşfetmeye Hazırlanın

Türkiye’nin neresine giderseniz gidin, farklı gizli cevherler onları keşfetmenizi bekliyor. Bu yılın en iyi seyahat önerileri için okumaya devam edin. İstanbul’un Avrupa yakasındaki Boğaz manzaralı, yemyeşil bir sığınak olan Ulus Parkı’ndan, yolculuğunuzun sonunda İzmir’in büyüleyici manzaralarını size sunacak Tarihî Asansör’e dek Türkiye’nin en çok ziyaret edilen şehirleri, keşfedilmemiş, gizli güzelliklerle dolu. Çeşme’deki büyülü, “delikli” bir koydan, Bodrum Gümüşlük’te korsanlardan kaçmak için 800 yıl önce kurulmuş bir antik kasabaya dek bu seyahat önerileri tatilinize renk ve heyecan katacak.

Tophane Kasrı’nın büyülü koridorlarında gezinin

Tophane Köşkü, Sultan Abdülmecid'in emriyle inşa edilmiş ve 1852 yılında tamamlanmıştır (Fotoğraf: Getty Image)

Osmanlılar hükümdarlarının ikametgahlarına “kasr” adını veriyorlardı: her biri ayrı bir mimari üslupla döşenmiş bu saraycıklar yalnızca yöneticilerin ailelerine ve sosyal çevrelerine açıktı. İstanbul’un en heyecan verici bölgelerinden Karaköy’de Ekim 2024’de kapılarını açan Tophane Kasrı, İstanbulluların çoğunun henüz keşfetmediği gizli bir hazine. Barok bir mimariyle inşa edilmiş olağanüstü Tophane Kasrı, geçmişte İstanbul’a denizle gelmiş yabancı devlet görevlilerini ağırlıyordu. Şimdi ise, altın renginin egemen olduğu koridorları, merdivenleri ve salonları, onun varlığından haberdar olan meraklı gezginlerin ziyaretine açık.

Tarihe yaptığınız bu yolculuğun ardından yalnızca birkaç yüz metre ilerideki JW Istanbul Bosphorus’daki üssünüze kısa ve zevkli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Kendisi de büyük bir tarihe ev sahipliği yapan, 180 yıllık Veli Alemdar Han’ın yerine yapılmış bu otelin odalarındaki nefes kesici Boğaz manzaralarını izlerken tarihteki yolculuğunuza devam edebilirsiniz. Sekiz farklı konseptte yiyecekler sunan lokantalara sahip bu otelin büyüleyici 35 metrelik avlusu da keşfedilmeyi bekliyor.

Bodrum’un Karakaya Kasabası’nda korsanların izini sürün

Karakaya Köyü, Bodrum Yarımadası'nda bulunan Türkiye'nin birçok gizli hazinesinden bir diğeridir (Fotoğraf: Getty Images)

Bodrum’da aşk başkadır: bu eğlence ve keyif merkezinin gece hayatını ve doğal güzelliklerini deneyimleyip de kalbi burada kalmayan insan azdır. Gümüşlük, caz kulüpleri, trend restoranları ve Gümüşlük Akademisi’yle Bodrum’un en bohem bölgelerinden. Buraya üç kilometre uzaklıkta, Peksimet Dağı eteklerinde yer alan Karakaya Köyü ise, tam bir gizli cennet. 800 yıllık geçmişiyle ziyaretçilerin nefeslerini kesen Karakaya, denizden gelecek korsan saldırılarına karşı inşa edilmiş. Burada Rum ve eski Bodrum mimarisinden izler taşıyan 60 adet tarihi taş ev, dünyanın her yerinden turistlerin ilgisini çekiyor. Tepeye çıktıktan sonra Gümüşlük Sahili’nin panoramik manzaralarının tadını çıkarmayı da ihmal etmeyin.

The Bodrum Edition’da konaklayanlar, Yalıkavak Marina’ya yalnızca üç kilometre mesafede, Bodrum Kalesi’ne ve Antik Tiyatrosu’na çok yakında konumlanan bu otelin özel havuzlarında ve bahçelerinin keyfini çıkarabilir. Muhteşem Ege Denizi manzaralarını izlerken otelin benzersiz spa’sındaki Türk Hamamı’nın keyfini çıkarın. Bodrum’daki bir başka alternatif olan Caresse, a Luxury Collection Resort & Spa, Bodrum ise şehirden uzak, kendi özel sahiline sahip, 84 odalı bir sığınak. Otelin incelikle döşenmiş her odası, kendi özel teras veya balkonuna sahip.

İstanbul’da Marina hayatını yaşamaya hazırlanın

İstanbul, doğu ve batının buluşma noktası. Denizcilik açısından dünyanın en önemli şehirlerinden biri aynı zamanda. Avrupa’nın yatçılık merkezlerinden biri olarak her yıl yüzlerce yata ev sahipliği yapıyor. 1998’de hizmete giren Ataköy Marina, İstanbul’un denizle iç içe geçmiş yat kültürünü merak edenler için cazip bir başlangıç noktası. 5 Altın Çıpa ödüllü marinadaki kafeterya, yüzme havuzu, çocuk oyun parkı ve çeşitli dükkanlarla oluşturulmuş atmosfer, sizi yat sahibi olmaya teşvik edebilir. Marinadaki lokantada keyifli bir yemeğin tadını çıkarmayı da unutmayın.

5 yıldızlı JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea, Ataköy’ün kalbinde, Marina’ya birkaç dakikalık bir mesafede yer alıyor. Yemek ve alışverişte lüksü benzersiz bir manzarayla birleştiren bu 17 katlı otelin spa’sında tazelendikten sonra günün geri kalanını nasıl geçireceğinizi odanızda planlayabilirsiniz. Otelin dünya çapındaki lokantaları ve Aya Sofya ve Galata Port gibi turistlerin gözdesi mekanlara yakınlığı da unutulmamalı.

Çılgın kalabalıktan uzakta, denizin ve doğanın tadını çıkarın

İstanbul'un kusursuz manzaralarını sunan Boğaz Köprüsü, şehrin Avrupa ve Asya yakalarını fiziksel olarak birbirine bağlayan ilk köprüdür (Fotoğraf: Getty Images)

İstanbul’un en güzel Boğaz manzarasını nereden izleyebilirsiniz? Şehrin lüks semtlerinden Ulus’ta yaşayanların bir sır gibi sakladıkları Ulus Parkı, bu soruya verilecek cevapların en iyilerinden biri. Ulus’ta yaşayanlarla birlikte bu yemyeşil parkın farklı teraslarından Boğaz’dan süzülen gemilerin manzaralarını izlemek, benzersiz bir deneyim. Bir cafe’si ve otoparkı da bulunan Ulus Parkı’nda pazar kahvaltısı ve ardından yürüyüş yaparken tam bir Ulus’lu gibi yaşadığınızı hissedeceksiniz. Eğer Ulus Parkı size bir doğa yolculuğu ilhamı verirse yine Avrupa yakasında yer alan Belgrad Ormanı’na da uğrayabilirsiniz.

Ulus Parkı’na on dakikalık bir taksi yolculuğu mesafesindeki Le Méridien Istanbul Etiler’in odaları, bu bölgenin en güzel Boğaz manzaralarını lüks bir mimariyle tasarlanmış halde sunuyor. 34 katlı otelin yerden tavana uzanan pencerelerden bu şehrin benzersizliğine tanık olduktan sonra, otelin geleneksel hamamında keyif yapabilir, açık hava havuzundaki lüks kabana’nızda yudumlamak üzere içki siparişi verebilirsiniz.

İzmir’in benzersiz manzarasını keşfetmek için bu Tarihî Asansör’le yolculuk edin

İzmir'in 190 metre yüksekliğindeki Tarihi Asansörü, Karataş semtinin alt ve üst kısımlarını birbirine bağlamak için inşa edildi (Fotoğraf: Getty Images)

İzmir’in pek çok güzelliği, çıplak gözle görülebilir. Ama 1907 yılında inşa edilmiş olan ve kullananlara şehrin yapısına ve mimarisine dair benzersiz bir perspektif sunan Tarihî Asansör, ilk başta göze çarpmayan, gizli bir hediye gibi. Şehrin Karataş bölgesinin dar sahil yoluyla yüksek bölgelerini birbirine bağlamak için inşa edilen Tarihî Asansör, sizi Alice Harikalar Diyarı’ndan çıkmışa benzeyen büyülü bir yolculuğa çıkarıyor. Tarihî Asansör’den indiğinizde kendinizi Asansör Caddesi’nde bulacaksınız. Burada yan yana dizilmiş kafelerden birinde şehrin benzersiz manzaralarının tadını çıkarın.

Izmir Marriott Hotel’de kalanlar, hem Ege Denizi’nin eşsiz güzelliğiyle çevrili, hem de şehrin saklı güzelliklerine yürüme mesafesinde. Otelin özel tasarımlı yedi süit odasında konaklayabilir, otelin çatısındaki bar’a İzmir’in panoramik manzaralarının tadını çıkararak günün yorgunluğunu atabilirsiniz. Ayrıca sonsuzluk havuzunda gün batımını izlemeyi de ihmal etmeyin.

Çeşme’nin mucizevi Delikli Koyu’nu kendi gözlerinizle görün

Çeşme Alaçatı, Arnavut kaldırımlı sokakları ve rengarenk taş evleriyle ünlü yerel bir cennettir (Fotoğraf: Getty Images)

Çeşme Alaçatı’nın lokantalar, barlar, kafelerle dolu şirin mi şirin sokakları herkesin malumu. Ama Alaçatı’nın sır gibi saklanan güzelliklerinden Delikli Koyu yalnızca meraklı gezginlerce biliniyor. Dalgaların yüzyıllar boyunca aşındırdığı bembeyaz kayalar arasında, kıyı ve denizin tam birleştiği yerde bulunan devasa büyüklükte, ortasında bir delik olan bir kaya, bu koya ismini veriyor. İki farklı sahili ortadan ikiye ayıran bu kayayı gördükten sonra, özellikle de soğuk suda yüzmeyi seviyorsanız, denizde bir süre keyif yapın. Daha sonra yukarı tırmanın, masmavi Delikli Koyu’nun önünde bir selfie çekin.

Reges, a Luxury Collection Resort & Spa, Çeşme’de kaldığınızda İtalyan ve Ege lezzetlerini sunan restoranlarda zaman geçirmenizi öneririz. Ayrıca 1400 metrekarelik Spa Reges, gün boyunca yaptığınız keşiflere dair hikayeleri düşünüp rahatlamanız için hizmetinizde olacak.

Edebiyatçıların izinde bir yürüyüşe çıkın

“Hayat o kadar berbat olamaz, diye düşünürüm bazan. Ne de olsa, sonunda insan Boğaz'da bir yürüyüşe çıkabilir…” Türkiye’nin Nobel Edebiyat Ödüllü yazarı Orhan Pamuk’un bu sözleri, Boğaz’da çıkılacak bir yürüyüşün tüm dertlere panzehir olduğunu özetliyor. “Yuva” anlamındaki Farsça bir kelime olan Aşiyan, Bebek ve Rumelihisarı arasında uzanan, İstanbul Boğazı’nın sularının birkaç adım ötenizde aktığı bir semt. Burada bulunan kahvaltı mekanlarında güne başladıktan sonra, 2012 yılında açılan Aşiyan Müzesi’nde, on yıl boyunca burada yaşamış büyük Türk şairi Tevfik Fikret’in evini ve eşyalarını görebilir, diğer Tanzimat edebiyatçılarına ait özel eşyaları ve yazı-çizi malzemelerini inceleyebilirsiniz. Daha sonra, Boğaz boyunca yan yana uzanan semtlerdeki butiklerde alışveriş yapmayı da unutmayın.

Sheraton Istanbul Levent’te rezervasyon yaptırdığınızda hem İstanbul’un finans merkezinin kalbinde olacak, hem de Boğaz’a ulaşmak için ideal bir konumda konaklayacaksınız. Levent istasyonundan M6 hattıyla Boğaziçi Üniversitesi/Hisarüstü durağına gidip buradan 2022’de hizmete giren F4 Füniküler hattıyla Aşiyan’a üç dakikada ulaşabilirsiniz. Oteldeki Shine Spa’sının rahatlatıcı atmosferinde günün yorgunluğunu atabilir, Doğu Akdeniz mutfağından benzersiz örnekler sunan Levantino Restaurant’ta gününüzü tamamlayabilirsiniz.

Demokrasinin tohumlarının atıldığı Patara’da yürüyüşe çıkın

MS 1. yüzyılın sonlarında inşa edilen Roma Zafer Takı, inanılması için görülmesi gereken büyüleyici bir eserdir (Fotoğraf: Getty Images)

Bir liman kenti olan Patara, uzun zaman Likya Birliği’nin başkenti olarak dünyadaki temsili demokrasi sistemlerinden belki de ilkiydi. Kaş ilçesinin Kalkan beldesi yakınlarındaki Patara’nın kum tepelerinde gün batımını izlemek gerçekten de benzersiz bir deneyimdir. Burada MS 1. yüzyıl sonlarında yapılan Roma Zafer Takı, tepeye çıktığınızda görebileceğiniz Bizans bazilikası ve yamaçta yer alan tiyatro, sarnıç ve anıt mezar, sizi tarihte bir yolculuğa çıkarmaya aday. 18 kilometre uzunlukta, Türkiye’nin en uzun plajı olan Patara Plajı’ndaki kum tepeleri arasında gezinirken, çevrenizdeki Akdeniz çalılıklarına ve caretta carettaların yuvalama alanı olan bölgelere göz atın.

Patara keşfinizin ardından Delta Hotels by Marriott Antalya Lara’daki üssünüze döndüğünüzde, otelin nefes kesici manzaralarının, lüks yataklarının tadını çıkarın. Daha fit bir görünüm için spor merkezinde zaman geçirin. Ayrıca otelin sadece konuklarına özel Lara Plajı’nda bir yürüyüş yapmayı da ihmal etmeyin.

Tarihi Yarımada’nın kalbinde yer alan kaligrafi stüdyosuna uğrayın

İstanbul’un Bizans ve Osmanlı mimarisinin en ince örnekleriyle dolu Tarihi Yarımada’sında kalırken, beklenmedik bir sanat yolculuğuna çıkmak için sadece doğru adrese ihtiyacınız var. Çemberlitaş’taki beş katlı bir bina olan Barın Han, yıllar boyunca cilt ve hat sanatçısı Emin Barın’ın stüdyosu olarak hizmet verdi. 2019 yılında ise kapılarını sanat buluşmalarıyla sergilere açtı. Aralarında İstanbul Bienali’nin de yer aldığı uluslarası etkinliklerin mekanı olarak kullanılan bu hanın girişi bir sarnıcın üzerinde yer alıyor. Binanın teras katına çıktığınızda İstanbul Tarihi Yarımadası’nın benzersiz manzaralarını izleyebilirsiniz. Aynı semtte yer alan, tarihi binaları ve kafeleriyle meşhur Balat’a da uğramanızı öneririz. Bir başka ziyaret alternatifi de, yine Fatih’te bulunan ve şehrin altında yer alan sarnıçlardan en büyüğü olan Yerebatan Sarnıcı.

Sanasaryan Han, a Luxury Collection Hotel, Istanbul’da kaldığınızda 1895 yılında neo-klasik mimari üslupla inşa edilmiş ikonik tatil üssünüzden Barın Han’a rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Lükse ve tarihe adanmış bu otelin Library Bar’ında bir ustanın elinden çıkma kokteyllerinizi yudumlarken gün boyunca gördüğünüz sanat eserleri üzerine sohbet edebilirsiniz. Ayrıca sanat yolculuğunuzu sürdürmek için otelde Harun Doğan’ın fotoğraflarının yer aldığı sanata adanmış bölümü de inceleyin.

Yayınlanma tarihi: Şubat 13, 2025