Bambaşka mevsim ve kültürleri bir arada yaşamak istiyorsanız rotanızı Cezayir’e çevirin. Evet, Kuzey Afrika’nın Akdeniz ülkesi Cezayir'den söz ediyoruz. Ülkenin kendisiyle aynı adı taşıyan şehrinde, Fransız mimarisinin etkisiyle bembeyaz yükselen yapılar, gelenleri kendine hayran bırakıyor. Cezayir’in bu modern yüzünü gördükten sonra gelenekseli keşfetmek istiyorsanız Gardaya şehrine de uğramalısınız. Çöl kumlarının renk verdiği şehirde gezerken Sahra Çölü sizi maceralı bir safariye davet edecek. Bu eşsiz deneyimin ardından Hoggar Dağları’nın temiz havasını soluyup Rhummel Nehri’nin kıyısında yürümelisiniz. İklim çeşitliliğiyle çok özel bir doğaya ev sahipliği yapan ülkenin tarih ve kültürle dolup taşan sokakları da insanı derinden etkiliyor. Gardaya’daki Ahmet Bey Sarayı ile Djamma el-Kebir Camii ülkenin popüler yapılarından. En eski yerleşim yerlerinden olan Konstantin de görülmesi gereken adreslerden biri. Rotanız sizi nereye çıkarır, siz ülkenin hangi köşesinde keşiflere çıkarsınız bilinmez, fakat biz heybenizde güzel deneyimlerle döneceğinizden neredeyse eminiz. Gezinizi sonlandırmadan önce küçük bir şehrin butik bir mağazasından kilim almayı da ihmal etmeyin.