Kuzey Avrupalı bir Baltık devleti olan Estonya, az tanıdığımız ama mutlaka ziyaret etmemiz gereken ülkelerden sadece biri. Neredeyse yarısı ormanlık alan olan ve irili ufaklı 1.400 gölü barındıran ülkede tüm duyularınıza hitap edecek doğa yürüyüşlerini daha fazla ertelemeyin. Başkent Tallinn’in 70 kilometre doğusundaki Laheema Ulusal Park, bu doğa gezileri için güzel bir başlangıç noktası olacaktır. Tarihi anlamda baktığımızda da Sovyetler Birliği’nden ilk ayrılan ve kendi parasını kullanmaya başlayan bir ülke olarak da Estonya son derece ilgi çekici bir yer. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan, Tallinn'in eski şehir bölgesindeki Arnavut kaldırımlı sokakları gezerken bu tarihi dokuyu hissedeceksiniz. Bir zamanlar 159 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek binası olan Aziz Olaf Kilisesi’ni, Çar Deli Petro’nun girişimleriyle tamamlanan Kadriorg Sarayı’nı, 19. yüzyıl mimarisine sahip Alexander Nevsky Katedrali’ni mutlaka gezip görmelisiniz. Mola verdiğinizde geleneksel bir restoranda yerinizi alıp bölgenin pek meşhur ekmek çorbasının tadına da bakmayı unutmayın. Ekmek şeklinde bir çorba çanağında sunulan bu yemek, yanında lor peyniri ile tüketiliyor.