Sınırların Ötesinde: Avrupa'nın Zamansız Şehirlerinde Benzersiz Tatiller

Avrupa şehirleri, günler uzayıp havalar ısınınca ziyaretçilerine güneşli festivallerden deniz kenarında dinlenip ailece aktiviteler yapabilecekleri tatillere dek pek çok seçenek sunar. Avrupa’nın çarpıcı mimarisi, meydanları, zengin kültürü ve mutfağı, parkları ve gezinti yerleri, bahar ve yaz mevsimiyle birlikte kendine gelir. Unutulmaz bir tatile çıkıp Avrupa'nın en iyi şehirlerini nasıl keşfedeceğinizi öğrenmek için okumaya devam edin.

Akdeniz’in kristal berraklığındaki gökyüzünün altında yemek keyfi yapın

İtalya günler uzadıkça ziyaretçilerine Rönesans mimarisinin, lezzetli mutfağının ve ılık gecelerin rakipsiz bir karışımını sunar. Ülkenin başkenti Roma, 2.500 yılı aşkın bir süredir İtalyan kültürünün tam kalbinde yer alır. The St. Regis Rome'da kalırsanız, Piazza di Trevi'ye ve sayısız teras kafeye ve osteria lokantalarına kısa bir yürüyüş mesafesinde olacaksınız. Otelin kendi Lumen Bahçesi, pazar günleri canlı bir Roma meydanına dönüşüyor. Burada elinizde aperatifinizle çeşitli Roma lezzetlerini tadabilir ve canlı müzik dinleyebilirsiniz.

Açık havada yemek yemek, Yunanistan'ın her yerinde yaşamın önemli bir parçasıdır. Atina’da muhteşem tarihi manzaralar, gündelik yaşamın arka planını oluşturur. Hotel Grand Bretagne, a Luxury Collection Hotel, Athens'deki GB Roof Garden Restaurant’tan zarifçe aydınlatılmış Akropolis'in nefes kesici manzarasına hakim olacaksınız. Yüzyıllarca süren Yunan kültürünün tadına varmanın bir yolu da, burada bir tabak ızgara kalamar ve füme balık yumurtası sosu siparişi vermek olabilir.

Barselona’yı ve Fransız Rivierası'nı keşfedin

İspanya’nın 8.000 kilometreden uzun kıyı şeridinde, hem Akdeniz’de hem de Atlantik Okyanusu boyunca dizilen bir dizi muhteşem plaj var (Fotoğraf: Getty Images)

İspanya kıyılarında deniz ve şehir tatili yaptığınızda, Katalonya'nın sanat ve kültür başkenti olan Barselona'nın her iki dünyanın da en iyisini size sunduğunu göreceksiniz. W Barcelona, Barceloneta tahta kaldırımıyla meşhur Barselona sahilinde bulunuyor ve Akdeniz manzaralı odalara sahip. Otelin WET havuzunda ve terasında serinleyebilirsiniz. Gün sona erip DJ'ler ve özel kokteyllerin başrolde olduğu müzik dolu geceler başlarken, siz de atmosferdeki değişimin tadını çıkarın. 

Veya benzersiz sahil manzaralarının en iyilerini görmek için Fransız Rivierası'nı ziyaret edin. Le Méridien Nice'te Côte d'Azur yaşam tarzının tadını çıkarırken eski şehrin Arnavut kaldırımlı sokakları ve restoranları kısa bir yürüyüş mesafesinde olacak. Ama muhtemelen suya atlamaktan ve rahat, güneş dolu günlerin keyfini çıkarmaktan başka bir şey düşünmeyeceksiniz. Bunun için de hemen yanınızdaki denize girebilir veya otelin muhteşem çatı havuzunu kullanabilirsiniz.

Avrupa’nın benzersiz manzaralarının, bahçelerinin ve nehirlerinin ihtişamını deneyimleyin

Paris'teki tarihi Jardin des Plantes'in içinde bulunan ‘Alp Bahçesi’, yüksek rakımlı yerlerde bulunan bitkilerden oluşan geniş koleksiyonuyla ziyaretçileri büyülüyor (Fotoğraf: Getty Images)

Bir şehir tatilinde bile Doğa Ana’nın hemen yakınınızda olması büyük bir lüks. Atina ziyaretçilerine işte bunu sağlıyor: güneşin batışını izleyebileceğiniz mükemmel doğa parçasını bulmak için şehirden Lycabettus Dağı'na veya Filopappou Tepesi'ne rahatlıkla gidebilirsiniz. Bunların hemen arasında yer alan benzersiz Ulusal Bahçe, koruları ve yürüyüş yollarıyla sizi büyüleyecek. Buranın hemen karşısındaki Syntagma Meydanı'nda bulunan, King George, a Luxury Collection Hotel, Athens’de kalarak bu bölgeyi hakkını vererek gezebilirsiniz.

Belçika'nın kuzeyde yer alan konumu, bu ülkede yazların nispeten yumuşak geçmesine olanak tanıyor. Bu da Belçika’yı uzun yürüyüşler ve piknik sefaları için ideal bir yer haline getiriyor. Lys Nehri kıyısında, Orta Çağ mimarisini şıklık ve ihtişamla harmanlayan, şehrin tarihi merkezindeki 15. yüzyıldan kalma güzel bir binada yer alan Ghent Marriott Hotel'de konaklayın. Keyfinizi daha da artırmak için bir tekne turuna çıkıp Ghent’in karmaşık ve şaşırtıcı mimarisini keşfedebilirsiniz.

Paris'te Arnavut kaldırımlı ve yemyeşil ara sokaklar, size kalabalık caddelerden uzakta nefes alabileceğiniz bir ortam sunuyor. Şehrin yemyeşil bahçeleri ve ormanlık alanları ise, doğayla tamamen iç içe olmanıza imkan veriyor. Jardin des Plantes'te alpin papatyalarından güllere dek pek çok bitkiyi barındıran botanik bahçelerinin keyfini çıkarmak için buranın yakınında konumlanan Courtyard Paris Gare de Lyon'da kalabilirsiniz.

İstanbul'dan Viyana'ya sağlıklı yaşamı tatilinizin merkezine yerleştirin 

Türkiye, kıyıları ve büyüleyici doğal güzellikleriyle egzersiz yapmak isteyenlere ideal bir ortam sunuyor (Fotoğraf: Getty Images) 

Kendinizi sağlıklı hissetmek istediğinizde Türkiye doğru adres. İstanbul Boğazı boyunca yapacağınız bir koşu, hem kalp atışlarınızı hızlandıracak hem de endorfin salgılamanıza neden olacak. Daha sonra kendinizi şımartmak için Orient Occident Hotel Istanbul, Autograph Collection’da kalın ve otelin yer aldığı, şehrin tarihi hamamlardan bazılarının bulunduğu semtte hamam keşfine çıkın. Ya da otelde kalıp Sanskritçede “yaşam bilimi” anlamına gelen Ayurveda tedavisini deneyebilirsiniz. Deniz kenarında konumlanmış JW Marriott Istanbul Bosphorus'taki ‘Ultimate Spa’ kaçamağıyla, geleneksel bir hamam deneyimi de yaşayabilirsiniz.

Avusturya, açık hava alanlarıyla meşhur bir ülke. Buranın hareketli başkenti Viyana'ya gelen ziyaretçiler, Tuna Nehri’nde yüzebilir, zamanlarını muhteşem kumlu plajlarda geçirebilirler. Kendinizi gerçekten şımartmak içinse, Vienna Marriott Hotel'deki Golden Tree Spa'ya gidin. Burada masaj veya Fin saunası seansı için rezervasyon yaptırın. Avrupa’da bulunan muhteşem spa’lardan biri de Yunanistan’daki The Westin Resort, Costa Navarino’da yer alıyor. Hangi şehirde bu deneyimi yaşayacağınızı seçmeyi ise size bırakıyoruz.

Hollanda çiçek festivallerinin ve Fransızların 'Fête de la musique'inin keyfini çıkarın

Avrupa, aralarında Lollapalooza, Tomorrowland ve Glastonbury'nin de bulunduğu dünyanın en büyük müzik festivallerinden bazılarına ev sahipliği yapıyor (Fotoğraf: Getty Images)

Müzik festivalleri ve çiçek tarlaları deyince insanın aklına güzel havalar geliyor hemen. Amsterdam'dan kısa bir mesafe uzaklıkta bulunan ünlü bahar çiçeği festivali sayesinde Hollanda benzersiz bir çiçek kültürüne sahip. W Amsterdam'da kalıp çiçek turuna çıkarsanız siz de buna şahit olacaksınız. Turu ayarlamak için resepsiyona bilgi vermeniz yeterli. Festival havasını dolu dolu yaşamak isteyenler ise yanlarına birer çadır alıp güneye, Hilvarenbeek'teki Awakenings’e, Belçika sınırı üzerinden Tomorrowland'e veya Berlin'deki Lollapalooza'ya gidebilirler. Kamp yapmak size göre değilse, farklı alternatifler deneyebilirsiniz. Örneğin Sónar'a gidin ve bu sırada Le Méridien Barcelona'da kalın.

Fransa'nın ünlü lavanta tarlaları, Provence'ta düzenlenen festivallerde hep başroldedir. Baş döndürücü bir karışım oluşturmak için lavantanın yanına mimoza, portakal çiçeği ve yasemin ekleyin. Grasse'de bulunan Uluslararası Parfüm Müzesi’ni ziyaret edip bölgenin nasıl Avrupa'nın koku üretimi merkezi haline geldiğini keşfedebilirsiniz. Renaissance Aix-en-Provence Hotel bu keşifler için mükemmel bir başlangıç noktası. 21 Haziran’daki Yaz Gündönümü’nü müjdeleyen ve Fransa'nın her yerinde kutlanan, ziyaretçilere müzik performansları ve daha fazlasını sunan Nice'teki Fête de la Musique'e de uğramayı ihmal etmeyin.

Ailenizi kukla tiyatroları ve Roma tarihiyle büyüleyin

Yaz aylarını Roma’da geçiren çocuklar, Roma tarihini yeniden canlandıran birbirinden sürükleyici eğitim deneyimlerinden faydalanabilirler (Fotoğraf: Getty Images)

Havalar ısınıp açık hava eğlenceleri günlere hükmetmeye başladıkça, çocuklar için etkinlikler haliyle ön plana çıkıyor. Ghent Şenlikleri, Temmuz ayında yemek, müzik ve dansın kutlandığı on günlük bir etkinlik. Burada özellikle çocuklar için oluşturulan devasa panayır alanı, Ghent’in Devleri ve Alijn Evi adlı kukla tiyatroları kesinlikle kaçırılmamalı. Residence Inn Ghent, tam donanımlı mutfağı ve oda yemeği servisiyle büyük otellerin tüm konforlarını sunan, evinizden uzaktaki eviniz olmaya aday. Burası uzun süreli konaklamalar için de ideal.

Çocuklar için Roma, tarihin yeniden canlandığı bir şehir. Bir eğitim programı olan Gruppo Storico Romano: Gladiator for a Day'de çocuklar gladyatörlüğü öğreniyor, gladyatör arenasını gezme ve hatta çocuklar için tasarlanmış bir dövüşe katılma şansı buluyor. Welcome to Rome’un multimedya sergileri ise, gençleri Roma’nın tarihinde gezdiriyor. The Westin Excelsior, Rome'da kalan misafirler, Villa Borghese'ye çok yakın olacaklar. Burası sadece Roma'nın en güzel bahçelerine sahip olmakla kalmıyor, aynı zamanda çocuk dostu aktiviteleriyle de göz dolduruyor. Özellikle de Viale dei Bambini'deki San Carlino kukla tiyatrosunu es geçmeyin.

Berlin'den Barselona'ya kadar kültürel zenginliklerin tadını çıkarın

Spree Nehri, Berlin'in kalbinden geçiyor, önünden aktığı ikonik Berlin Katedrali’yle birlikte pitoresk bir manzara sunuyor (Fotoğraf: Getty Images)

Yaz aylarında Katalonyalılar, dünyaca ünlü insan kulelerini inşa etmeye başlarlar. Barselona’da yaşayan insan kulesi ekipleri antremanlarına başlar ve bu benzersiz etkinlik için hazırlıklarını son aşamaya getirirler. UNESCO listesine girmiş bu nefes kesici etkinliğin yanı sıra, şehrin benzersiz galerileri ve Gaudí imzalı mimari şaheserleri de unutulmamalı. Cotton House Hotel, Autograph Collection'da konakladığınızda, Barselona'nın tam kalbinde, Plaça de Catalunya'da olacaksınız.

Almanya'nın başkenti Berlin’in en cazip yanı kültürü. Doğu Yakası Galerisi'nin kalıcı açık hava duvar resimleri, ziyaretçileri bir zamanlar şehri bölen Berlin Duvarı’nın tarihine ve yarattığı acılara bakmaya davet ediyor. Potsdamer Platz'ın hemen dışında yer alan JW Marriott Hotel Berlin, Brandenburg Kapısı ve Reichstag binasından Berlin'in çok çeşitli müzelerine dek, bu benzersiz şehrin en önemli yerlerine erişim açısından merkezi bir konuma sahip.

Hotel Imperial, a Luxury Collection Hotel, Vienna'da kalırken, Avusturya’nın kültür merkezinin kalbinde olacaksınız. Bir zamanlar Mozart, Beethoven ve Strauss'un bestelerinin ilk kez çalındığı, hayatın müzik ve dans salonlarında yaşandığı, müzikli suarelerin heyecanla beklendiği bu tarihi bölgede olmak benzersiz bir deneyim. Antika eşyaları, uşak hizmeti ve mermer banyolarıyla, bu otel geçmiş bir dönemin zarafetini mükemmel bir biçimde yansıtıyor.

Avrupa'nın en hareketli mahallelerinde geceyi partileyerek geçirin

Amsterdam, geceleri partilemek için ziyaretçilerine çok sayıda seçenek sunan canlı gece hayatıyla ünlü (Fotoğraf: Getty Images)

Amsterdam'daki IJ Nehri'ne bakan Sir Adam Hotel, Amsterdam, A Member of Design Hotels, etkileyici A'DAM Kulesi'nde yer alıyor ve bu binayı çeşitli müzik ve tasarım şirketleriyle paylaşıyor. Açık ve ‘canlı’ resepsiyon alanından dönen çatı restoranına ve 360 derecelik gözlem güvertesine dek, burası nefes alan bir mekan. Amsterdam'ın en yüksekte bulunan gece kulübü olan Madam'da gece boyunca dans edebilir, şehrin muhteşem manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Ayrıca Moxy Amsterdam Houthavens'ın sahil manzarasını da kaçırmayın. Eğlence katsayısını daha da artırmak için giriş işlemleri bu otelin bar kısmında yapılıyor ve böylece burası otelin merkezine dönüşüyor.

Avrupa'nın gece hayatı başkenti olduğunu söyleyebileceğimiz Berlin, ziyaretçilerine her gün yeni bir mekan açılışı, gece boyunca kapanmayan kulüpler ve her zevke uygun eğlence seçenekleri vadediyor. Lüks kırmızı iç mekanları ve görkemli tasarımıyla Provocateur, Berlin, A Member of Design Hotels, bir parça ihtişam ve dekadans arayanlar için mükemmel bir başlangıç noktası. Buradaki şık Moxy Berlin Ostbahnhof ise şehrin en iyi kulüplerinden bazılarına yakın konumuyla dikkat çekiyor.

Yayınlanma tarihi: Mayıs 08, 2024