Tuna Nehri'yle el ele Karadeniz'e koşan, Karpat Dağları'na uzanan, maziyle yoğrulmuş, doğayla kaynaşmış Romanya, belleklere kazınacak bir seyahat vadediyor. Burası hem kent ve kır yaşamını güzide örnekleriyle gözlemleyebileceğiniz hem de Balkan, Avrupa, Slav, Osmanlı ve Romen kültürlerine aşina olabileceğiniz tarihi ve pastoral bir senfoninin beşiği.Bükreş'te nostaljik tramvaylara atlayıp geniş bulvarlar, eski yapılar ve muhteşem parklarla dolu şehri soluyabilir, etrafı melodilere boğan sokak çalgıcılarını dinleyebilirsiniz. Transilvanya'da başı dumanlı dağları, doğanın tüm renkleriyle yükselen ağaçları, Orta Çağdan kalma şatoları ve kaleleri kendi kadrajınızda ölümsüzleştirmeye ne dersiniz? Sinaia'da bulutların üstündeymiş gibi hissedeceğiniz pistlerde kayak yapabilir, Braşov'da şirin evlerle dolu sokaklarda kaybolabilirsiniz. Drakula karakterine ilham veren Vlad Tepeş'in yaşadığı Bran Kalesi'ne giderek efsaneyi bizzat yerinde yaşamanız da mümkün. Sighişiora'da geleneksel köy evlerini, muhteşem manzaralara açılan Transfagarasan yolunda pürüzsüz bir aynayı andıran Balea Gölü'nü de görmeyi ihmal etmeyin. Romanya gezinizi taçlandırmak içinse klasik bir Romen Gecesi'nde enfes lezzetlere ve neşeli ezgilere eşlik edebilirsiniz.